E-ticaret altyapısı oluşturmak veya satın alma süreçlerini mükemmelleştirmek, başarı için tek başına yeterli olamayabiliyor. Ürün veya hizmetlerinizi doğru hedef kitlelere ulaştırmanız ve ulaştığınız hedef kitlelerin deneyimlerini değerlendirmek için güncel pazarlama yöntemlerinden faydalanmanız da oldukça önemli. Bu nedenle sizin için dünya ve Türkiye’de e-ticaret alanında öne çıkan pazarlama yöntemlerini ele aldık.
Videonun Büyüsü: YouTube İçerikleri
Video içerikler, en eski pazarlama yöntemlerinden biri. Ancak nispeten yeni nesil bir mecra olan YouTube, video içeriklere adeta farklı bir boyut kazandırdı. Birçok insan, bir ürün ile ilgili fikir sahibi olabilmek için YouTube üzerinden arama yapıyor ve karşısına çıkan tanıtım ve inceleme videolarını izliyor. Bu nedenle e-ticarette öne geçebilmek için YouTube’a video içerikler üretmeniz oldukça önemli.
YouTube içeriklerinde dikkat etmeniz gereken konuların başında ise samimiyet ve güven geliyor. Samimi ve güvenilir bir iletişim şeklini tercih ederek milyonlarca kullanıcının faydalandığı YouTube’u, kendi pazarlama aracınız haline getirebilmeniz mümkün. Videolar içerisinde dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ise kullanıcıların ürün veya hizmetiniz ile ilgili sorularına cevap oluşturabilmek. Bu nedenle Google veya YouTube gibi arama yapılabilen alanlarda, müşterilerinizin ürün veya hizmetleriniz ile ilgili hangi sorguları yaptığını dikkatle takip etmeniz gerekiyor.
Son olarak Google şemsiyesi altında yer alan YouTube, Google sorgu sayfalarında da yüksek sıralarda çıkmanıza yardımcı oluyor. Herhangi bir ürün veya hizmetle ilgili hazırladığınız videolar, kullanıcılar tarafından izleniyor ve takip ediliyorsa ürün ile ilgili uzak veya yakın Google aramalarında da videonuz üst sıralarda yer alıyor. Böylece YouTube dışında, Google üzerinden de hedef kitlelere ulaşabiliyorsunuz.
Dijital Görünürlüğünüzü Artırın: Google My Business Kullanın
Google’ın bir diğer ürünü olan My Business veya Türkçesi ile Benim İşletmem, yerel düzeyde işletmelerin müşterilerine ücretsiz olarak ulaşmasını sağlıyor. Google Benim İşletmem uygulamasına dahil olup konum, telefon numarası ve internet sitesi gibi bilgilerinizi kaydederek profilinizi oluşturabiliyorsunuz.
Profilinizi oluşturduktan sonra Google aramalarında potansiyel müşterilerinizin karşısına çıkma olasılığınız artıyor ve bunun için herhangi bir ücret ödemiyorsunuz. Ayrıca işletme profilinizi kimlerin hangi amaçla ziyaret ettiğini de kolayca görebiliyorsunuz. Böylece kimlerin işletmeniz için Google aracılığı ile yol tarifi aldığını ya da telefon numaranıza ulaştığını anlayabiliyorsunuz.
Son olarak eğer Google tarafından sunulan Benim İşletmem uygulamasına dahil olmazsanız Google botları, internet üzerinde yer alan bilgileri derleyip bir profil oluşturur. Bu nedenle de zaman zaman işletmenize dair yanlış bilgilerin kullanıcıların karşısına çıkmaması için profilinizi doldurmanız önemlidir.
Doğru Kişilere Seslenin: Hedef Kitleleri Belirleyin
Instagram, Facebook, YouTube ve Twitter gibi birçok sosyal medya platformu üzerinden reklam vermek mümkün. Ancak milyonlarca kişinin kullandığı platformlarda yüzlerce farklı hedef kitle bulunuyor. Bu kitleleri birbirlerinden ayıran cinsiyet, lokasyon, davranış, yaş, satın alma geçmişi ve ilgi alanları gibi çok sayıda değişken var. Bu değişkenleri hesaba katarak pazarlama işlemlerini yönetmeniz, şirketinizin doğru kişilere seslenmesini sağlayabilir.
Sunduğunuz ürün ve hizmetlere uygun hedef kitleleri bulmak için sosyal medya platformları üzerinden reklam verirken belirli kriterleri göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Bu kriterleri ise genellikle satış şekliniz ve ürün veya hizmetinizin niteliği belirliyor.
Örneğin dil eğitimi hizmeti veren şirketiniz için üniversite öğrencileri, beyaz yakalılar veya yurt dışına taşınmayı düşünenler gibi spesifik hedef kitleleri belirleyip bu kitlelere reklam verebilirsiniz. Ayrıca işletmenize uygun hedef kitleleri belirleyebilmek için bütçenize ve ihtiyacınıza uygun olan üçüncü parti yazılımlardan da yararlanabilirsiniz.
Kısacası sadece sizin hedeflemek istediğiniz kişi veya gruplara reklam vermeniz ve diğer gruplara herhangi bir pazarlama çalışması yapmamanız mümkün. Böylece sadece satış olasılığınızın yüksek olduğu gruplara reklam hedeflemenizi yönlendirebilir ve reklam bütçenizi efektif olarak kullanmış olursunuz.
Kullanıcının Sesi: Yorumlara Dikkat Edin
Kullanıcıların ürün veya hizmetleri değerlendirmesi, sizin beklediğiniz veya öngördüğünüz şekilde olmayabiliyor. Hiç beklemediğiniz bir özellik çok sevilebildiği gibi çok fazla eleştiri de alabiliyor. Bunu en net görebileceğiniz noktalardan biri ise ürün veya hizmetlerle ilgili yorumlar. Yorumları düzenli olarak takip edip pazarlama süreçlerini, üretim şeklini veya satış kanallarını iyileştirmeniz gerekebiliyor.
Olumlu yorumları dikkate alıp ürün veya hizmetinizin öne çıkan noktalarını, müşterilerinizin deneyimlerine göre değiştirebilir ve söylemlerinizi buna göre inşa edebilirsiniz. Son olarak kullanıcı yorumları ve puanlama özelliklerinin oldukları siteler, olmayan sitelere göre Google arama sonuçlarında daha yukarıda yer alabiliyor.
Çözüm Bulun: Şikayetler Sorun Yaratmasın
Günümüzde bir ürün veya hizmet almak isteyen kişilerin ziyaret ettikleri noktaların başında, şikayet konusunu ön plana çıkaran siteler yer alıyor. Kullanıcıların şikayetlerini paylaşabildikleri siteleri düzenli olarak takip edip ürün veya hizmetinizi alan kullanıcıların taleplerini değerlendirmeniz gerekiyor. Ayrıca şikayet sayısının az olmasına da önem vermelisiniz. Buna ek olarak olumsuz şikayetlere dair çözüm yolları sunup kullanıcıların olumlu son yorumlar bırakmasını sağlamanız önemli.
Yayınlara Dahil Olun: Bağımsız Yayıncılardan Yararlanın
Dünya ve Türkiye’de internet yayıncılığı, internet altyapısının iyileştirilmesi ile beraber büyük bir ivme kazandı. Türkiye’de tek bir yayınla milyonlarca insana ulaşabilen birçok yayıncı veya güncel adıyla streamer bulunuyor. Yayıncılar genellikle YouTube gibi sosyal medya platformları ve streaming servislerini kullanıyor. Buradan çeşitli ürün, hizmet veya hayata dair deneyimlerini paylaşıyorlar.
Temel olarak yayıncıların ikiye ayrıldığı görülüyor. Birincisi bir marka ile düzenli iş birliği yapan yayıncılar. Burada bazı durumlarda inandırıcılığa gölge düşebiliyor. Çünkü kullanıcılar, iş birliğini reklam olarak algılayabiliyor. Buna ek olarak bağımsız olarak ifade edilen ve yayınlarını düzenli olarak bir markanın sponsorluğunda yapmayan yayıncılar da bulunuyor. Bu tip yayıncılar, kullanıcılar tarafından güvenli ve samimi bulundukları için inandırıcılıkları yüksek olabiliyor.
Genellikle bağımsız yayıncılar, ürün ve hizmetinizle ilgili basit bir açıklama ile ürün ve hizmete erişim talep ediyor. Tabii ki burada okyanusa atılmış bir şişe durumu da söz konusu. Bazı durumlarda yayıncılar, ürün veya hizmetiniz ile ilgili yayın yapmamayı da tercih edebiliyor.
Pazarlama ile ilgili süreçler dışında ürün veya hizmetinizi sunarken e-ticarette dikkat etmeniz gereken bir diğer konu ise ödeme yöntemleri. Güvenli ödeme yöntemlerini kullanmadığınız takdirde ürün veya hizmetinizi müşterilerinize ulaştırmanız oldukça zorlaşıyor. Bu nedenle pazarlama süreçlerini geliştirmeye başlamadan önce ilk olarak e-ticaret entegrasyonunu doğru yaptığınızdan emin olmalısınız.
4 dakika
